Parkinson hastalığı, Dopamin maddesinin üretiminin azalması ve bunun sonucunda, beyin hücreleri arasındaki iletişimin sağlıklı olarak kurulamamasından kaynaklanır. Beyin hücrelerinin iletişimindeki aksaklıklar neticesinde hastaların vücutlarında titremeler, kasılmalar, hareketlerde yavaşlama ve zorlanmalar meydana gelir. Bu hastalık kendisini daha çok ileri yaşlı kişilerde gösterir.
En önemli risk faktörlerinin başında genetik yatkınlık ve kimyasal zirai maddelerle temas gelir. Ailesinde Parkinson hastalığı olan kişilerde hastalık belirtileri 40’lı yaşlarda görülmeye başlanabilir. Bu hastalığı durdurmak ve tamamen iyileştirmek mümkün değildir. Ancak; ilaç tedavisi, cerrahi müdahale, iğne tedavisi, kök hücre tedavisi ve fizik tedavi ile kişilerin ağrılarının, titremelerinin azalması ve günlük hayatlarını konforlu yaşamaları amaçlanır. Bu hastalığın farklı evreleri vardır ve hastalığın şiddeti giderek artar. Özellikle hastalığın son evrelerinde hastalar bakıma ihtiyaç duyar.
Huzurevi hizmetlerinden yardım almak sürecin hem hasta hem de yakınları için daha rahat geçmesini sağlayabilmektedir.
Parkinson Hastalığı Nedir?
Parkinson hastalığı nedir: Bu hastalık beyindeki hücreler arasındaki iletişim sağlayan Dopamin maddesinin üretiminin azalması sonucu ortaya çıkar. Beyin hücreleri arasındaki iletişim, uyum ve işlevsellikten sorumlu olan bu maddenin azalmasıyla beynin fonksiyonlarında aksaklıklar meydana gelir. Bu durum kendini hastanın bedeninde felce benzer titremeler ve kasılmalar yoluyla kendini gösterir. Parkinson hastalığı ne demek diye merak edenler için kısaca “titrek felç” denebilir.
Belirtileri sebebiyle Parkinson hastalığı halk arasında “titrek felç” olarak da bilinir. Bu hastalık yaşlılarda daha sık görülür. Özellikle 60 yaşından sonra kendini gösteren bu hastalık, genetik yatkınlığı olan kişilerde 40’lı yaşlardan itibaren kendini gösterebilir. Hastalığın belirtilerini gösteren kişilere öncelikle ilaç tedavisi uygulanır.
Parkinson Hastalığı Neden Olur?
Parkinson Hastalığı Neden Olur: Parkinson hastalığının nedenleri net olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte, bu hastalığın riskini artıran bazı faktörler bulunmaktadır. Örneğin; yaşlılık, genetik yatkınlık, zirai ilaçlar ile temas içinde bulunmak, obezite, fiziksel travmalar ve stres, bir kişinin bu hastalığı geçirme ihtimalini artırabilir. Parkinson hastalığı erkeklerde kadınlardan daha sık görülmektedir. Zirai ilaçlar gibi kimyasallarla temas içinde bulunanların ve ailesinde bu hastalığın geçmişi olanların bu hastalık bakımından risk grubunda olduğu söylenebilir.
Parkinson Hastalığı Belirtileri?
Parkinson hastalığı belirtileri: Parkinson hastalığı genellikle 60 yaş ve üzeri kişileri etkilese de genç yaşta veya erken yaşta bu hastalığın belirtilerini göstermeye başlayan kişiler bulunmaktadır. Özellikle, genetik yatkınlığı olan yani ailesinde bu hastalığı geçirmiş kişiler bulunanlar daha erken yaşlarda bu hastalıkla karşılaşabilmektedir. Bu hastalığın birçok farklı belirtisi vardır ve bu hastalık, hastaların hayatlarını çok farklı şekillerde etkilemektedir.
Belirtileri saymaya başlamadan önce hatırlatmak isteriz ki bu belirtiler başka birçok hastalığa da işaret ediyor olabilirler. Belirtilerin karıştırılmaması veya yanlış yorumlanmaması için mutlaka uzman bir hekime danışılmasını öneririz. Parkinson hastalığının en önemli belirtilerinden biri titremelerdir. Titremeler el parmaklarında, çenede, bacakta veya dudakta görülebilir. Bu hastalığın diğer belirtileri; kişinin hareketlerinde yavaşlama, hareket ederken zorluk yaşama, vücut ağrıları, daha hızlı veya yavaş ya da daha yüksek veya alçak sesle konuşma ve el yazısında ani değişimlerdir. Bu belirtilere, bağırsak hareketlerinde değişimler, psikiyatrik hastalıklar, duruş bozuklukları ve tansiyona bağlı rahatsızlıklar da eşlik edebilir.
Parkinson Hastalığı Tedavisi
Bu hastalığı araştıran kişilerce en çok merak edilen konulardan biri de Parkinson hastalığının tedavisidir. Bu hastalığın tamamen iyileştiren bir tedavi bulunmamaktadır. Bu hastalık genellikle uygulanan tedavilere rağmen ilerlemeye devam etmektedir ancak tedaviler ile hastaların günlük şikayetlerinin azaltılması hedeflenmektedir.
Parkinson hastalığı tedavisi için uygulanan ilk ve en temel tedavi yöntemi ilaçla tedavidir. İlaçlarla, beyinde üretimi azalan ve bu nedenle semptomlara yol açan Dopamin maddesi dışarıdan vücuda takviye edilir. Dopamin maddesinin artmasıyla hastaların şikayetlerinde azalmalar olur ve hastalığın ilerlemesi durmasa da ilerlemesi yavaşlatılır. Özellikle ilaç kullanımının rahatsızlık verici yan etkileri olması durumunda, hastalara cerrahi tedavi imkânı da sunulabilir. Uzman bir cerrah tarafından yapılacak bir beyin ameliyatı ile hastanın beynine pil takılır ve bu pil Parkinson hastalığının belirtilerinin birçoğunu hafifletebilir.
İlaç tedavisi ve cerrahi müdahalelere ek olarak bazı doktorlar bitkisel ve doğal tedaviler de önerebilmektedir. Son zamanlarda ortaya çıkan iğne ve kök hücre tedavileri de hastalara umut olmaktadır. Kök hücre tedavisinde beyne kök hücre naklederek Dopamin üretimini normal seviyeye taşımak amaçlanmaktadır. Öte yandan, iğne tedavisinde hastalara bir iğne aracılığıyla DNA aktarımı yapılmaktadır. İğne tedavisi gen tedavisi olarak da bilinmektedir.
Parkinson Hastalığı Evreleri
Parkinson hastalığının farklı evreleri vardır. Parkinson hastalığı evreleri hastalığın seyredişine ve belirtilerin hastanın hayatı üzerindeki etkilerine göre belirlenir. Birinci evrede, hastalar hastalık belirtilerini hafif olarak hissederler. Kaslardaki değişimler dışarıdan kolaylıkla fark edilemez. İkinci evreden itibaren kişinin yürüyüşünde ve duruşunda değişiklikler gözlenebilir hale gelir.
Üçüncü evrede özellikle hastanın hareketlerinde yavaşlama görülür, kişi yürürken zorlanabilir ve denge problemleri yaşayabilir. Dördüncü evrede hasta yürümeye devam edebilse de belirtiler oldukça şiddetlidir. Bu evreden itibaren hastaların günlük hayatlarının tek başına idame ettirmesi mümkün değildir. Son evrede hasta hareket kabiliyetini kaybeder. Son evredeki hastaların sürekli bakıma ihtiyaçları vardır.
Parkinson Egzersizleri
Parkinson hastalığının ortadan kalkmasını sağlayamasa da Parkinson egzersizleri ya da diğer bir değişle düzenli olarak egzersiz yapmak, hastaların semptomlarını hafifletebilir ve günlük hayatlarında daha konforlu olmalarını sağlayabilir. Bu hastalık kişinin motor hareketlerinden sorumlu kasları da etkileyerek denge ve yürüme gibi konularda zorluklara sebep olabilir. Bu durumu yavaşlatmak isteyen hastalar uzman fizyoterapistlerin kontrolünde birtakım egzersizler yaparak, destekli veya desteksiz olarak yürüme, dengede durma gibi becerilerini geliştirebilirler.
Parkinson Genetik Mi?
Ailelerinde Parkinson hastalığı geçirmiş olan kişiler olanların bu hastalık bakımından risk grubunda olduğu söylenebilir. Ancak, bu hastalığın tek sebebi genetik yatkınlık değildir. Ailesinde bu hastalığın geçmişi olmayan kişiler de kimyasal zirai maddelerle temas veya başka sebeplerle bu hastalığa yakalanabilir. Genetik olarak Bu hastalığa yatkın olan kişilerde bu hastalık diğer hastalara oranla daha erken kendini gösterebilir. Örneğin, diğer kişiler bu hastalığa 60 yaşından sonra yakalanırken, aile geçmişinde bu hastalık olan kişiler 40’lı yaşlarında titremeler ve kasılmalar gibi bazı belirtiler göstermeye başlayabilirler.
Parkinson Hastalığına Ne İyi Gelir?
Parkinson hastalığında semptomların etkisini hafifleten ilaçlar kullanılır. Buna ek olarak, cerrahi tedaviler, gen tedavisi, doğal ve bitkisel tedaviler veya kök hücre tedavisi denenebilir. Düzenli egzersiz hastanın hem hastalığın belirtileri ile başa çıkmasına hem de hareket kabiliyetini mümkün olduğunca korumasına yardımcı olur. Ancak, doğru egzersizlerin yapıldığından emin olunması ve egzersizlerin hastalığı olumsuz etkilememesi için mutlaka uzman fizyoterapistlere danışılması önerilir.
Parkinson Fizik Tedavi
Bu hastalık doğrudan kişinin hareket kabiliyeti ile ilgilidir. Parkinson hastalarının kasları yavaşlayabilir ve kaslar ile beyin arasındaki koordinasyon zayıflayabilir. Bunların neticesinde kişi günlük hayatını idame ettirmekte zorlanabilir ve her gün yaptığı bazı hareket ve davranışlar hasta için yorucu olmaya başlayabilir. Bu durumlarda düzenli olarak fizik tedavi hareketleri yapmak Parkinson hastalarına iyi gelebilir. Fizik tedavi hareketleri ile Parkinson hastalığının belirtileri azaltılabilir. Ancak, dikkat edilmesi gereken en önemli konu hastaların doğru hareketleri uzman terapistler gözetiminde yapmasıdır. Zira yanlış yapılan hareket ve egzersizler bu hastalığın belirtilerini kötüleştirebilir.